Birlikteliğin omuz omuza kurulduğu evrende, her adımda dünü ve bugünü inşa ettiğimiz “ayrımcılığın”, “cinsiyet temelli eşitsizliğin” öznesi olan kadınlar; konuştukça, yazdıkça, koştukça, hayatın her alanında bütünlüğü temsil ettikçe kukla paylaşımlar, nesnesi belli olmayan ancak düşmanlığını hiçbir koşulda saklamayan, psikolojik, fiziksel ve duygusal olmak üzere karamsarlığını ve korkularını yaşatanlara karşı, ağır yüklemlerin gölgesinde mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor.
Dün bu hikâyede kendi kara gölgesini kadınların üzerinden eksik etmeyen; nesnesi belli olmayan ağır yüklemler, gölgelerini şüphesiz ki kadınların var olduğu her alanda yarın da sürdürmeye devam edecek.
Biz ise; insanlığın ve insan olmanın hiçbir koşulunu yerine getirmeyen ağır yüklemlerin zulmüne karşı; dik duruşunu esirgemeyen, varlığını yüksek sözlerle sürdüren, mücadele kisvesini kendine kalkan kılmış kadınlara, kendini kadın olarak tanımlayanlara, sadece bugün değil yarın da eşlik edebilmenin onurunu paylaşacağız.
İnsan sevgisini üzerinde taşımayan, korkunun esiri olmuş ağır yüklemler eksilmeyecek ama biz çoğalacağız.